DOLAR

34,1494$% -0.05

EURO

37,0542% -0.26

STERLİN

44,5569£% 0.23

GRAM ALTIN

2.955,86%0,66

ONS

2.692,75%0,72

BİST100

9.002,34%0,52

a
İlknur Acar

İlknur Acar

15 Ekim 2024 Salı

Otizmin Gölgesinde Bir Anne

Otizmin Gölgesinde Bir Anne
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Rana Güler, 1977 doğumlu bir tarih öğretmeni ve 9 yaşında özel bir çocuk annesi olarak, otizmle tanışma sürecini ve bu süreçte yaşadığı duygusal zorlukları samimiyetle paylaştı.

Otizm tanısının aileler için ne kadar zorlayıcı olduğunu vurgulayan Rana Hanım, “Sevdiğiniz ve canınızı bile verebileceğiniz çocuğunuz var, ancak bir yandan da onun ‘otizmli’ olduğunu öğrenmek, kaygıları derinleştiriyor,” diyerek içsel mücadelesini anlattı. Bu sürecin kabullenilmesinin başlangıçta derin üzüntü ve kaygıya neden olduğunu belirtirken, zamanla deneyimli hocaların desteğiyle bir nebze rahatladıklarını ifade etti. Bu süreçte kendilerine ışık tutan hocaları Yeşim Fazlıoğlu, Nilüfer Tokgöz ve İlknur Acar’a minnettarlığını dile getirdi. Otizm tanısını aldıkları ilk anlarda yaşadıkları inkar ve şüphe duygularını açıkça ifade eden Rana Hanım, doktor raporuyla birlikte gerçeği kabul etmek zorunda kaldıkları anın hayatlarında bir dönüm noktası olduğunu aktardı. Bu süreçte yaşadıkları kaygıların derin etkisi altında olduklarını ve gelecekle ilgili endişelerin sürekli zihinlerini meşgul ettiğini belirterek duygusal süreci detaylandırdı. Eğitim konusunda ülkemizdeki özel eğitim sistemine dikkat çeken Rana Hanım, özel çocuklar için eğitimin hayati önem taşıdığını vurguladı. Mevcut sistemin yetersizliğinden bahsederek, genel eğitim sınflarına özel çocukları kabul etmek istememesi ve özel eğitim kurumlarının gereken desteği sağlayamamasına değindi. “Otizmli çocuklar için temel yaşam becerilerini öğretecek ve bireysel eğitim sağlayacak bir müfredatın şart olduğunu düşünüyorum,” diyerek eğitimdeki eksikliklere işaret etti.

Umudunuzu kaybetmeyin

Rana Hanım, otizmle tanışan ailelere umut ve dayanışma mesajı verirken, “Yalnız değilsiniz, bu yolculukta hepimiz aynı gemideyiz,” diyerek diğer ailelere moral desteği sunmuş ve “Umudunuzu kaybetmeyin,” diyerek melek annelere ve babalara seslenmiştir. Bu sözler, otizmle mücadele eden aileler için bir ışık kaynağı olup dayanışmanın önemini vurgulamaktadır. Rana Hanım’ın yaşadığı zorlu süreç, otizmle tanışan ailelerin duygusal iniş çıkışlarını ve karşılaştıkları zorlukları gözler önüne sermektedir. Onun hikayesi, otizmle mücadele eden her aileye bir ışık olabilir. Ayaz Alp’ın geleceği için umut dolu, ama bir o kadar da kaygılı bir annenin hikayesi, hepimize ilham vermelidir. Rana Hanım’ın içten ve güçlü sözleri, her okuyucuya ilham verecek niteliktedir.