İstanbul’da barışa yeni bir şans: Rusya ve Ukrayna yeniden masaya oturuyor

Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşın dördüncü yılında barış umutları yeniden filizleniyor. Taraflar, İstanbul’da bir araya gelmeye hazırlanırken Türkiye, yalnızca ev sahipliği değil, çözüm üretici ve güven sağlayıcı diplomatik rolüyle dikkat çekiyor.

BEĞENDİM

ABONE OL

News

15 Mayıs Perşembe günü yapılması planlanan görüşmeler, savaşın başladığı günden bu yana tarafları ilk kez bu denli yakınlaştırıyor.

ürkiye, bu tarihi buluşmada yalnızca ev sahibi değil; aynı zamanda arabulucu rolüyle ön planda.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 9 Mayıs Zafer Günü konuşmasında dikkat çekici bir çıkış yaparak, barış müzakerelerinin 2022 yılında kesildiği yerden İstanbul’da devam etmesi çağrısında bulundu.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky ise sürece destek verdiğini açık bir dille ifade ederek, “Putin’i perşembe günü İstanbul’da bekliyorum.” dedi.

TRUMP: DIŞİŞLERİ BAKANI RUBIO GÖRÜŞMELERE KATILACAK

Moskova, herhangi bir ön koşul ileri sürmeden Türkiye’nin ev sahipliğinde doğrudan müzakere masasına oturmaya hazır olduğunu açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump da gelişmeleri yakından takip ediyor.

Trump, İstanbul’da yapılması planlanan zirveye dikkat çekerek, “Perşembe günü Rusya ve Ukrayna ile yapılacak toplantı çok önemli. Bu toplantıdan iyi şeyler çıkabileceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

İstanbul’da düzenlenecek Rusya-Ukrayna görüşmelerinin “muhtemelen çok iyi sonuçlar vereceğini” belirten Trump, ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun bu görüşmelere katılacağını söyledi.

TAHIL ANLAŞMASIYLA TÜRKİYE, KÜRESEL ROLÜNÜ KANITLADI

15 Mayıs Perşembe günü yapılacak kritik temaslar, Türkiye’nin savaş boyunca üstlendiği aktif diplomasi misyonunun devamı olarak görülüyor.

Geçmişte 29 Mart 2022’de Dolmabahçe’de tarafları aynı masaya oturtan Türkiye, o süreçte hem güvenlik garantileri hem de insani koridorlar konusunda zemin hazırlamıştı. Türkiye ayrıca garantör ülkeler arasında yer almayı önermişti.

Temmuz 2022’deki Tahıl Koridoru Anlaşması da, Türkiye’nin arabulucu niteliğini pekiştirdi.

İstanbul’da imzalanan bu anlaşma sayesinde:

– 33 milyon ton tahıl, 45’ten fazla ülkeye ulaştırıldı.

– Sevkiyatların yüzde 60’ı gelişmekte olan ülkelere yapıldı.

– Türkiye, denetim ve lojistik süreçlerde kilit rol üstlendi.