DOLAR

38,4551$% 0.09

EURO

43,8212% 0.09

STERLİN

51,3071£% 0.08

GRAM ALTIN

4.075,62%-0,58

ONS

3.297,13%-0,66

BİST100

9.432,55%-0,61

a
  • Snowtv.com.tr
  • Gündem
  • Devlet Bahçeli: Herkesi Türkiye’nin kutlu geleceğini birlikte inşa etmeye çağırıyoruz

Devlet Bahçeli: Herkesi Türkiye’nin kutlu geleceğini birlikte inşa etmeye çağırıyoruz

MHP lideri Bahçeli, "Terörsüz Türkiye" hedefinin gerçekleşmekte olduğunu belirttiği konuşmasında milli birlik ve kardeşlik vurgusu yaparak, "Türkiye’nin kutlu geleceğini hep birlikte inşa etmeye çağırıyoruz." dedi.

ad826x90

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin gündemindeki önemli olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türk Gün gazetesine konuşan Bahçeli, Terörsüz Türkiye gündemi ve son sönemde yaşanan sokak olayları hakkında önemli mesajlar verdi.

Bahçeli, “Terörsüz Türkiye sürecinde tüm vatandaşlarımızı ‘Her şeyden önce Türkiye’ ve ‘Herkes eşittir Türkiye’ anlayışı ile millî birlik ve kardeşlikte buluşmaya, Türkiye’nin kutlu geleceğini hep birlikte inşa etmeye çağırıyoruz.” dedi.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİMİZ GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR”

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından dikkat çekenler şu şekilde:

ad826x90

“Terörsüz Türkiye hedefimiz inşallah gerçeğe dönüşmektedir.

Türkiye çok şükür milli birliğin tahkim olduğu, barış ve huzurun kalıcılaşacağı bir döneme girmiştir.

Yeni bir siyasi ve toplumsal hayat vasat bulmaktadır.

“FESİH ÇAĞRISI TARİHİ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR”

İmralı’nın 27 Şubatta DEM Parti heyeti aracılığı ile yaptığı PKK’ya tüm bileşenleriyle silah bırakma ve kendisini feshetme çağrısı tarihi bir dönüm noktasıdır.

Milletimiz umutlu bir bekleyiş içerisindedir.

Bu beklentiyi hüsrana değil sevince dönüştürmek elimizdedir.

Neyi nasıl yaparsak milletimizin hayrına olur düşüncesiyle hareket etmek durumundayız.

Yol haritamızı bu doğrultuda hukuk, ahlak ve demokratik siyaset çerçevesinde belirleyip iyi niyetle uygulamalıyız.

ad826x90

O takdirde yeni bir Türkiye’yle, güvenlikli, huzurlu yeni bir hayatla buluşmamız mümkün olabilecektir.”

“HEDEFİMİZDEN RAHATSIZLIK DUYANLAR DA VAR”

Terörsüz Türkiye demokrasinin daha güçlendiği bir Türkiye olacaktır.

Yeni bir Dünya düzeninin şekillendiği dönemde bu gelişmeyi Türkiye için bir fırsata dönüştürmek mümkündür. 

Elbet terörsüz Türkiye’den rahatsızlık duyanlar da devrededir.

Terörden, terörün kanlı elinden, bölücülük melanetinden çıkar devşiren odaklar süreci enfekte etmenin yarışındadır. O sebeple barış ve huzurun inşasında herkese sorumluluk düşmektedir.

Bu kapsamda gecikmemek, geciktirmemek ve sahip çıkmak öncelikli meseledir.

“SİYASİ AKTÖRLERİN KAPSAYICI BİR DİL KULLANMASINA İHTİYAÇ VARDIR”

Başarmak için dezenformasyonlara, tahriklere, yalan ve iftiralara kulak asmadan kararlı bir tavır gösterilmesi şarttır.

Toplumsal barışın güçlendirilmesi ve kutuplaşmanın azaltılması için siyasi aktörlerin kapsayıcı bir dil kullanmasına ihtiyaç vardır.

Kullanılacak dilin devletimizin bekasından, milli birlik ve beraberlikten, huzur ve barıştan yana olması tahrikleri boşa çıkaracaktır.

“İHTİYACIMIZ HUZURDAN BESLENEN BİR ANLAYIŞ”

İhtiyacımız; çatışmacı değil uzlaşmacı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici, kavgacı değil barışçı, ötekileştirici değil kucaklayıcı, bölen değil birleştiren, kaostan değil huzurdan beslenen bir anlayışa, Türkiye’yi ve Türk milletini geleceğe birlikte taşıma iradesinedir. 

Takdirle ifade etmek gerekir ki TBMM’nde temsil edilen siyasi partilerin ve siyasetin büyük bir ekseriyeti toplumsal uzlaşmaya dönük mutabakattan yanadır.

“PKK’NIN TÜM BİLEŞENLERİYLE TASFİYE KARARI HAYATA GEÇİRİLMELİ”

Terörsüz Türkiye, Türkiye’nin barış içerisinde yeni bir siyasi ve sosyal yaşama kavuşmasına, böylesi bir sorunu çözdüğü için demokratik siyaset kurumuna toplumun duyduğu itimadın artmasına vesile olacaktır. 

Kuşkusuz büyük değişimler fırsatlarla birlikte riskleri de içermekte bu nedenle birçok dinamiğin dikkatli yönetilmesini zaruri kılmaktadır. 

Bu kapsamda öncelikle İmralı’nın çağrısında yer aldığı üzere silahlar bırakılmalı, süratle kongreyi toplayıp PKK’nın tüm bileşenleriyle tasfiye edilme kararı hayata geçirilmelidir.

“ADALET VE EŞİTLİK ESAS OLMALIDIR”

Türkiye için tarihi bir fırsat olan PKK’nın silah bırakması ve fesih sürecinin uzun vadeli beklenen başarıya ulaşması için siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan yeni atılımlar ve kapsamlı reformlarla milli birliğimiz daha da güçlendirilmeli, toplumsal uzlaşı, adalet ve eşitlik esas olmalıdır. 

Bunu mümkün kılacak siyasi ve sosyal şartlar mevcuttur.

Yönetim sistemimiz etkinlik ve esneklik sağlayabilecek özelliktedir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi siyasî ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı bir yönetim yapısıdır. 

Şartlara ve gelişmelere cevap veren dinamik demokratik bir tercihtir.

Güçlü devlet, güçlü yönetim, demokratik istikrar gayeleri sistemin ana omurgasıdır.

“DEVLET, SİYASETİN TEK BELİRLEYİCİSİ HALİNE GELDİ”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle, ülkemiz, yönetimde istikrarın tesis, temsilde adaletin temin edileceği bir yönetim sistemine kavuşmuştur.

Güçlü yönetim, etkin meclis ile Türkiye’nin maruz kaldığı tehditlere daha güçlü karşılık verilebilmesi mümkün hale gelmiş, terörle mücadelede, ekonomik operasyonlarda ve egemenlik haklarımıza yönelik saldırılar karşısında üstün başarılar elde edilmiştir.

Devlet ile millet bütünleşmiş, millî şuur ve egemenlik siyasetin tek belirleyicisi haline gelmiştir.

Hızlı işleyen, çabuk karar alan, vatandaşların sorunlarının çözümüne ve Türkiye’yi büyütmeye odaklı bir yönetim yapısı tesis edilmiştir. 

Yargı, yasama ve yürütme katı biçimde birbirinden ayrılmış, kuvvetler arasındaki ayrım ve ilişkiler olması gereken şeklini almıştır. Yasama ve yürütme arasında güçlü bir denge ve denetim sistemi kurulmuş ve hukukun üstünlüğü teminat altına alınmıştır.

“TÜRKİYE PRANGALARINI SÖKÜP ATTI”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte Parlamenter sistem döneminde yaşanan anti demokratik süreçler, muhtıra ve darbeler dönemleri kapanmış, Türkiye prangalarını söküp atmıştır. 

Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girdiğimiz süreçte bugün bölücü terör prangasından da tümüyle kurtulmak, terörsüz Türkiye’yi inşa etmek vaktidir.

Yeni bir toplumsal sürece girdiğimiz dönemde, demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün egemen olduğu, dışlayıcı ve ötekileştirici söylem ve üslubun törpülendiği, Türkiye’nin millî ve manevî değerlerinin ortak payda olarak kabul edildiği bir siyaset anlayışının hâkim kılınmasını önemli bulmaktayız..

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “İnşallah terörsüz Türkiye hedefine de ülkemiz ulaşacaktır”