38,4519$% 0.02
43,6968€% -0.28
51,1500£% -0.19
4.104,79%0,14
3.326,26%0,23
9.432,55%-0,61
Son günlerde “Koç Holding Türkiye’den çekiliyor” iddiaları gündemi meşgul ederken, şirketin Romanya’daki yatırımları tartışma konusu oldu. Ancak Ali Koç, bu iddialara net bir yanıt vererek, Türkiye’nin Koç Grubu’nun ana merkezi olduğunu ve yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini vurguladı.
Koç, son 6 yılda otomotiv sektörüne 10 milyar dolar yatırım yaptıklarını ve bunun %95’inin Türkiye’de gerçekleştiğini belirtti. Romanya’daki yatırımların ise Türkiye’deki üretim kapasitesini artırmak için stratejik bir hamle olduğunu ifade etti.
“Bizim işlerimizin anası, danası Türkiye’de” diyerek iddiaları kesin bir dille yalanlayan Ali Koç, Koç Holding’in küresel büyüme stratejisini sürdürdüğünü ve Türkiye’den çekilme gibi bir durumun asla söz konusu olmadığını açıkladı.
“YERİMİZ ÇOK DAHA KİLİT BİR HALE GELDİ”
Ali Koç’un röportajda öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
Otomotiv bizim biliyorsunuz bugünkü durumumuza gelmemizdeki en önemli kolonlardan biri. Bir masa bir kasa bayilikle başlayan yolculuk çok önemli mihenk taşlarını geçerek bugünkü noktaya geldi.
Ford Otosan’ın toplam 1 milyona yakın üretim kapasitesi var. Bununla beraber Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim merkezi. Ford Motor Company’de elektrifikasyon sürecindeki modellerin üretim yeri oldu.
Dolayısıyla hem Avrupa otomotiv sektöründe hem de Ford’un global dünyadaki yerinde yerimiz çok daha kilit bir hale geldi. Bu da yaptığımız işleri doğru yaptığımızın göstergesidir.
Romanya’da olduğumuz için Romanya’yı konuşalım. Neden Romanya’ya geldik? Çünkü yaptığımız işleri daha iyi yapabilmek için genişledik. Romanya’yı almamızla beraber oradan bir model buraya geldi. Orada kapasite açtık, başka modeli koyduk. Dolayısıyla bu büyüme Craiova için de tamamıyla Ford Avrupa’nın ürettiği bir yerdi.
Romanya’nın tarihinde ilk ürettiği tam elektrikli birinci, ikinci, üçüncü aracın lansmanını yaptık. O yüzden 2025 senesine Türkiye pazarı olarak bakarsak aşağı yukarı 1 milyonun üstünde, civarında, geçen senekine benzer bir seyirde olacak. Bizim için önemli olan hep 1 milyonun üstünde pazar sağlayabilmek. Türkiye’de 1 milyona gelmek için çok uğraştık, sonra düştük. Git geller yaşandı. Ama bizim ülkemizde pazarın 1 milyonun üstünde olması gerekiyor. Pazar miksleri değişiyor. Binek araç, ticari, araç, hibrit araç, elektrikli araç, içten yanmalı araç mikslerde değişiyor Türkiye’de ve Avrupa’da. O yüzden evet bugün büyüğüz. Pek çok rekabet avantajımız var. Ama otomotiv sektörü de bir dönüşümden, hatta bir nebze hasta olduğu bir dönemden geçiyor diyebiliriz. İleriyi görmek eskiye nazaran daha zor.
Romanya AB’nin son üyesi, tebrik edelim artık tam üyelik oldu. Dolayısıyla AB’de olmanın avantajı var. Üretim maliyet avantajı var. Yatırıma dostane bir yaklaşım var. Tabii ulaşım altyapısında düzelmesi gereken şeyler var. Ama genel olarak baktığınızda Türkiye’ye yakınlığı, AB üyesi olması ve üretimdeki maliyet avantajlarıyla ve Türkiye’den gelen yatırımcılara dost bir ülke olması açısından avantajları var.
Buraya 2002’de Beko ile geldik. Buranın Beko’sunu satın aldık. Bizim yaptığımız en başarılı dış yatırımlardan biriydi. O zaman bir buzdolabı fabrikası almıştık, 300 bin kapasiteli. Bugün geldiğimiz noktada ayda 1,9 milyon kapasitesi var. Çok başarılı olunca yeni bir fabrika yatırımı yaptık. O fabrika yatırımı da çamaşır makinesi, 2,2 milyon kapasitesi var. Üretimde yüzde 80’ini her iki fabrikadan yurt dışına satıyoruz. Dolayısıyla ihracat açısından da Romanya ekonomisine katkıda bulunan bir şirket. Böyle başladık, zaman içinde hem Beko’nun kendi içinde hem Ford’la yaptığımız anlaşma çerçevesinde işlerimiz büyüdü. Onun üstüne güneş enerjisi yatırımı yapıyoruz. Lisans alan fabrikayı satın aldık. 150 milyon euroluk, 214 MW’lık yatırım Mayıs’ta başlıyor.
Bununla beraber Otokar çok önemli bir savunma sanayi projesine imza attı. Ondan önce yakın zamanda 400 otobüslük ihale aldık, öyle girdik. 1059 araç üreteceğiz, 4×4’ Cobra’lar. Onların da 700 küsuru burada üretilecek. Dolayısıyla üçüncü bir üretim tesisini birlikte yapacağız. O yüzden orada da çok motiveyiz.
Bununla beraber ödeme sistemleri şirketimiz Token’ı buraya getirdik. Merkez Bankası’ndan gerekli izni aldık, yanılmıyorsam bunu yapan ilk firmayız. Lojistik işleri yapan satın alma şirketimiz Zer burada büyüme alanında, Zer fabrikamız da burada bir şirket kurdu. Son olarak da uygun bir arazi bulduğumuzda 100 milyon euroya yakın bir sağlık sektörü yatırımımız olacak.
Böyle baktığımızda Türkiye’ye yakın ve güzel işlerin genişleme alanı olarak Romanya bize çok uydu. Biz bunu yıllar önce Bulgaristan’da denemiştik. Migros’ları açmıştık, telekoma bakmıştık, Opet girmişti. Romanya’da istediğimiz sonuçları alıyoruz. Onun için de burada hem devlet kademesinde emeği geçen kamu görevlilerine hem de ilgili bakanlıklara ve sayın Başbakana özellikle teşekkür ederim. Türkiye için doğal ve stratejik bir büyüme alanı oldu. Sadece Koç için değil. Şu anda burada 19 bin küsur Türk şirketi var. Bunların yatırımı 8 milyar euroyu geçmiş. Dolayısıyla tüm özel sektör için önemli bir alan oldu burası.
Son 5-6 yılda aşağı yukarı 10 milyar euroluk yatırım yaptık. Yüzde 95’i Türkiye’de.
2000’lerin başına dönelim. O dönemden bu yana sadece Koç tarafı değil Türkiye otomotiv sektörü müthiş bir hamle yaptı. Biz bir otomotiv merkezi, mükemmeliyet merkezi üretim yeri olduk. Hükümet stratejisi, yani bütün değer zincirinin topyekûn geliştiği, ülkemizde imalat yapan markaların dünyadaki işlerine mal veren bir yan sanayimiz oldu. Dolayısıyla biz büyüdükçe yan sanayi büyüdü. Şimdi ilk defa 10 kritik en önemli yan sanayimiz, bu yatırımdan dolayı sınır ötesi yatırım yaptı. Dolayısıyla Türkiye’de şu an 5 marka var. TOGG’la beraber 6, ayrıca Çinlilerden BYD geliyor 7 marka oluyor. Türkiye otomotiv sektöründe bir rekabet avantajı yarattı.
Gelelim bugüne. Demin hasta dedim. Aslında gelecek tahminleri konusunda bir öngörülebilirlik yok. Sektörün nereye gideceği, elektrifikasyon ve otonom araçların nereye kadar gidebileceği, içten yanmalıların ne kadar devam edeceği, işte binek tarafında SUV’ların aynı şekilde.
Bir sürü uçan arabalara kadar bir sürü konunun tartışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki 10 yıl içinde otomotiv sektörünü nereye evrilecekse, biz bugün ne konumdaysak Türk otomotivcileri olarak sektörün gittiği yeni aynı noktada olmamız gerekiyor. Bunun için de mühendislik kabiliyetleri çok önemli. Verimli üretim, maliyetleri düşük üretim, inovasyon çok önemli ve Türkiye artık mühendislik satar konuma geldi. O yüzden önümüzdeki 10 sene içinde sadece Koç Grubu için değil tüm sektör için söylüyorum. Çok iyi okumamız lazım geleceği. Çok iyi pozisyonlanmamız lazım ve temsil ettiğimiz markaların vazgeçilmez konumundaki partnerleri olmamız gerektiğini düşünüyorum. Biz Ford’da o hale geldik. Çok da güzel bir ortaklığımız var. Yakında da 100’üncü yılımıza geleceğiz. O yüzden geleceği iyi okumak, iyi anlamak ona göre de pozisyon almak çok çok önemli ülkemiz için.
4 ayrı organize suç örgütüne operasyon: 79 kişi yakalandı